28 Nisan 2015 Salı

KVBT 8.Tur. 2.Gün | Eylül - Elif Melissa | Yorum

eylul-elif-melissa



Eylül kendini büyük bir boşlukta hissetmektedir. Kim olduğunu hatırlayamaması genç kızın canını günden güne daha çok sıkmaya başlar. Gördüğü rüyalar, evine gelen gizemli mektuplar ve sırlarla dolu bir çocuk Eylül'ün hayatındaki tüm dengeleri alt üst edecektir. Artık her şey bir oyunun parçasıdır. Her dakika beyninde dönüp duran, cevaplandırılması gereken sorular ve geri dönüşü olmayan bir yol... Güvenin yok olduğu, acıyla baş başa geçen günler... 

Asla unutamayanların hikâyesi Eylül'ü okurken çözülen her bir olayda daha çok şaşıracaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

          --------------------------------------------------

Merhabalaar, yeni bir tur ve yine bir wattpad kitabı ile karşınızdayız. Bu kitap hakkında o kadar çelişkideyim ki. Okurken sürekli kendime bu kitabı beğendim mi ? beğenmedim mi ? sevdim mi ? sevmedim mi ? diye sordum. Ve sanırım sevdim ama beğenmediğim yönleri vardı. Nedenlerini söylemeden önce kısaca konuyu anlatayım.


Kitap iki sevgilinin ayrılması ile başlıyor. Eylül ve Uğurcan sorunsuz bir ilişkiye sahip, birbirini seven iki lise öğrencisi. Ama kitap Uğurcan'ın Eylül'den ayrılması ile başlıyor. Eylül bu olaydan sonra resmen depresyona giriyor, odasından bile çıkmıyor.

İki hafta sonra annesi ve babası yazlığa gitmeye karar veriyor, Eylülse bu fikirden hiç hoşlanmıyor çünkü Uğurcan'ın da orada evi var ve birbirlerini görmeme ihtimalleri yok denecek kadar az. Tabii Eylül'ün korktuğu başına geliyor ve gittiği zaman Uğurcan'ı görüyor. Eylül onu ilk gördüğünde olduğu yerden gidiyor ama ikinci karşılaşmalarında ikisi de dayanamıyor ve tekrar barışıyorlar. Bir kaç gün onların birbirlerine olan aşkını ve tatlı ilişkileri ile geçiyor. 

Tabii bu peri masalı sonsuza kadar sürmüyor ve yazlıktan dönme vakti geliyor. Dönerken hiç hesapta olmayan bir şey oluyor ve Eylül'ün ailesi araba kazası yapıyor. Kaza sonucu anne ve babasını kaybeden Eylül artık tek kalıyor.Kazadan sonra hastaneye gittiğinde beyninde tümör olduğu fark ediliyor ardından hemen ameliyata alınıyor. Geçirdiği bu ameliyatın sonuçları hiç hafif olmuyor çünkü Eylül ameliyat yüzünden hafızasını kaybediyor, geçmişe dair her şey siliniyor. 


Bunu öğrenince Uğurcan yıkılıyor, Eylül'ün onu ve geçmişlerine dair hiç bir şey hatırlamayacak olması onun için çok ama çok üzücü oluyor.Bu sırada o güne kadar gün yüzüne çıkmamış sırlar ortaya çıkıyor ve olaylar iyice karışıyor. Peki neler oluyor ? İşte bunu okuyup öğrenebilirsiniz.

Dediğim gibi kitabı sevdim ama beğenmediğim de yönleri vardı. İlk olarak konusu. Konuyu hiç özgün bulmadım, yazarın kalemi gerçekten iyiydi ama bence çok daha güzel bir konuyla birleştirilse çok daha iyi olurdu.

Kız ile oğlan arasında olanlar, diyaloglar vs. çok klişe buldum. Ve kitaptaki olaylar, tesadüfler hiç gerçekçi değildi bence biraz daha gerçekçi olmalıydı.

Eylül'ün Uğurcan'a olan aşkı çok güzel kaleme alınmıştı. O kısımları gerçekten sevdim. Ayrıca konuyu çok sevmememe rağmen kitap çok sürükleyici ve akıcıydı. Bence boş zamanınızda okuyabileceğiniz güzel bir aşk hikayesi. Kitaba 5 üzerinden puan verecek olsam 3,5 verirdim.

Fenomen Yayınları'na katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Kitabı 3 yerden hediye ediyoruz. Rafflecopter çekilişimize buradan katılabilirsiniz. Keyifli okumalar :)
a Rafflecopter giveaway

27 Nisan 2015 Pazartesi

KVBT 8. Tur 1. Gün | Eylül - Elif Melissa | Alıntılar + Çekiliş




Eylül kendini büyük bir boşlukta hissetmektedir. Kim olduğunu hatırlayamaması genç kızın canını günden güne daha çok sıkmaya başlar. Gördüğü rüyalar, evine gelen gizemli mektuplar ve sırlarla dolu bir çocuk Eylül'ün hayatındaki tüm dengeleri alt üst edecektir. Artık her şey bir oyunun parçasıdır. Her dakika beyninde dönüp duran, cevaplandırılması gereken sorular ve geri dönüşü olmayan bir yol... Güvenin yok olduğu, acıyla baş başa geçen günler... 

Asla unutamayanların hikâyesi Eylül'ü okurken çözülen her bir olayda daha çok şaşıracaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

Sekizinci turumuzdan herkese merhabalar, yine Wattpad hikayesi ile karşınızdayız. Bugün size kitaptan alıntıları paylaşacağım, rafflecopter çekilişine de yazının sonundan katılabilirsiniz. 

''Aynaya baktığında kim olduğunu bilmeyen, kendini tanımayan bir insan ne kadar mutlu olabilir? Ne kadar emin olabilir ve ne kadar güvenebilir insanlara? Tüm geçmişini geride bırakıp nasıl aşık olur yeni bir insana? ''


''Gece kafamı yastığa koyduğumda hayallere değil karanlığa gömülüyorum çünkü benim hatırlayabileceğim bir anım yok. Hatırlayabilecek hiçbir şeyim yok. Uyumaktan korktuğum gecelerim var benim...''



''Gözlerindeki karanlık beni içine çekip oraya hapsediyordu.Sana her baktığımda acıyı hissediyordum. Sanki benim sonum sendeymiş gibi geliyordu. Fakat bu akşam ilk defa gözlerinin karanlık yönü yok. Bana ışık saçarak bakıyorsun.''



''Tam bir aşk sarhoşu gibi tavana bakarak aptalca sırıtmaya başlayınca fark ettim ki yalnızlık gerçekten kimsenin yaşamak istemeyeceği kadar ağır ve zor bir şeymiş.''

''Öyle bir şeydi ki bana her seferinde yeniden güç veriyor, günden güne daha da azimli olmamı sağlıyordu. Benim küçük dünyamdaki büyük tanrıçamdı. Her şey onun içindi ve küçük dünyamda sadece o vardı.''

Fenomen yayınlarına katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Kitabı Facebook, Rafflecopter ve Instagram olmak üzere 3 yerden hediye ediyoruz. Rafflecopter'a buradan katılabilirsiniz :) 

                                                        a Rafflecopter giveaway


18 Nisan 2015 Cumartesi

KVBT 7. Tur 4. Gün | Kayıp Yüzlerin Fısıltısı - Iris Johansen | Yorum



Hayatta kalmak istiyorsan, hislerini işine karıştırmaman gerek"

Eve Duncan, küçük kızı Bonnie'nin öldürülmesinin ardından uzun yıllar matemden çıkamamış, ancak yine de hayata tutunmayı başarmış bir adli tıp heykeltraşıdır. Görevi, kimliği belirsiz kurbanların yüzünü yeniden yaparak kim olduklarını bulmaya yardımcı olmaktır. Jim Doane ise suikastçı olarak Özel Kuvvetler'de görevli oğlu Kevin'ın öldürüldüğüne inanan ve intikam hırsıyla yaşayan bir babadır. Jim, oğlunun etrafında dönen gizemi çözüme kavuşturmayı kafasına koymuştur. Amacına ulaşmak için yapması gereken ilk şey ise Eve'i kaçırmaktır.
Kendini bir anda sıra dışı olayların ortasında bulan Eve hayatında daha önce hiç görmediği bu adam için neden bu kadar önemli biri haline gelmiştir? Ve asıl önemli olan, Eve hayatta kalmayı başarabilecek midir?
    
            ******************************************
Herkese merhabaa, artık buraya sürekli tur kitapları yorumu girerken kenardan yorumlanmayı bekleyen kitaplarıma bakmamaya çalışıyorum. O kadar boşladım ki, neyse artık bir şekilde telafi edeceğim. 

 Bu turda gerilim-suç tarzı bir kitap okuduk ve benim çok okumadığım bir tarz olmamasına rağmen kesinlikle bu türe olan fikirlerimi değiştirdi. 1 yıldan fazladır kitaplığımda duran Sherlock Holmes kitaplarına da yakında başlayacağım galiba. Uzatmadan kitabın konusuna geleyim. 

Eve Duncan kocası ile mutlu bir hayat sürüyor ve adli heykeltıraşlık yapıyordur. Kızı Bonnie öldürüldüğünden beri içinde bitmeyen bir acı vardır. Onun hep yanında olan, koruyan ve en çok sevenleri de evlatlık kızı Jane ve kocası Joe' dur. 


İşinden dolayı her türlü manyak onu bulabilir ve kullanabilir. Ona ulaşmak için önce Joe ve Jane'i atlatmaları gerekmektedir bu şu ana kadar hiç olmamıştır ama Doane adlı bir kişinin ustaca planları her şeyi değiştirir.

Doane,Joe ve Jane'i atlatarak Eve'i kaçırır ve herkes Eve'i aramaya başlar. Ama yapılan  plan o kadar zekice planlanmıştır ki ne Eve'i bulmak kolay olacaktır, ne de Doane'den kaçmak.

Kitabı gerçekten beğendim okumaya başladığınız sizi içine çeken bir kitap. İlk sayfalardan itibaren hemen hemen herkesi tanıyabiliyorsunuz ve kitaba çok kısa bir süre de alışıyorsunuz.

Karakterleri çok sevdim, hepsi birbirinden güçlü karakterlere sahipti. Özellikle Eve kitapta ki en sevdiğim karakterdi. Düşünce tarzıyla, güçlülüğüyle kendine hayran bıraktı. Ayrıca kocası Joe ile arasında olan bağ da çok güzeldi. 

Konusu ilginçti, alışık olduğumuz konuların dışında ve orjinaldi. Bence okunması gereken eğlenceli bir kitaptı. Kitapa 5 üzerinde puan verecek olsam 4 verirdim herhalde. 

Katkılarından dolayı Martı Yayınları'na çok teşekkür ederiz. Çekilişimize buradan katılabilirsiniz.

                                                    a Rafflecopter giveaway

16 Nisan 2015 Perşembe

KVBT 7. Tur 2. Gün | Kayıp Yüzlerin Fısıltısı - Irıs Johansen | Yazar Tanıtımı

kayip-yuzlerin-fisiltisi-iris-johansen



"Hayatta kalmak istiyorsan, hislerini işine karıştırmaman gerek"

Eve Duncan, küçük kızı Bonnie'nin öldürülmesinin ardından uzun yıllar matemden çıkamamış, ancak yine de hayata tutunmayı başarmış bir adli tıp heykeltraşıdır. Görevi, kimliği belirsiz kurbanların yüzünü yeniden yaparak kim olduklarını bulmaya yardımcı olmaktır. Jim Doane ise suikastçı olarak Özel Kuvvetler'de görevli oğlu Kevin'ın öldürüldüğüne inanan ve intikam hırsıyla yaşayan bir babadır. Jim, oğlunun etrafında dönen gizemi çözüme kavuşturmayı kafasına koymuştur. Amacına ulaşmak için yapması gereken ilk şey ise Eve'i kaçırmaktır.

Kendini bir anda sıra dışı olayların ortasında bulan Eve hayatında daha önce hiç görmediği bu adam için neden bu kadar önemli biri haline gelmiştir? Ve asıl önemli olan, Eve hayatta kalmayı başarabilecek midir?
                           ------------------------

Yeni turumuzdan herkese merhabalar, bu aralar üst üste hiç durmadan tur yapıyoruz ve bu sefer ki tur kitabımızda Kayıp Yüzlerin Fısıltısı. Kitap hakkında yorum yazmamak için kendimi zor tutuyorum, bugün sadece yazar tanıtımı ve onu yapacağım. Yazar anladığım kadarıyla çok başarılı, kitaplarının büyük bir çoğu New York Times tarafından bir çok kez çok satanlar arasında gösterilmiş. Bu kitap ta öyle ki bence kesinlikle hak ediyor.,



Irıs Johansen 1938'de doğmuş yani şu an 77 yaşında. Görünce kısa süreli bir şok geçirdim çünkü kitaptaki fotoğrafında 50 yaşlarında gösteriyor.
Yazmaya üniversiteye gittiği zamanlarda başlamış. 1980'lerin başlarında ilk başarılı romantik eserlerini vermiş. 1991'den itibaren daha çok tarihi aşk romanları yazmış ve o yıl The Wind Dancer adlı romanını yayımlamış. 1996'dan itibaren suç romanları yazmaya başlayan yazar bu alanda da başarılı olmuş. 
Romanları 2006 yılında New York Times tarafından on yedinci kez en çok satan kitaplar arasında gösterilmiş.
Johansen, Georgia'da yaşıyor, evli ve iki çocuk sahibidir. Oğlu Roy Johansen, Edgar Award ödüllü bir senarist ve yazardır. Kızı Tamara, yazara araştırmacı asistan olarak hizmet vermektedir.
Katkıları için Martı Yayınları'na çok teşekkür ederiz. Çekilişimize buradan katılabilirsiniz.

                                                    a Rafflecopter giveaway  

4 Nisan 2015 Cumartesi

KVBT 6. Tur 4. Gün | İstanbul - Tuğba Sayın | Karakter Tanıtımı



İstanbul... Aşkın, ayrılığın, acının ve kavuşmanın hikâyesinin yaşandığı şehir... Liseli bir genç kız olan Mina'nın Bursa'dan İstanbul'a yaptığı bir yolculukla başlıyor her şey. Kaderin cilveleri ve türlü tesadüflerle örülü, yüreğinizi ısıtacak bir gençlik hikâyesi. Tutkulu, dinamik ve heyecanlı... Gençliğin coşkusu ve kırılganlığı bu kitapta saklı. Mina'yı zorlu bir duygusal sınav beklemektedir. Bir tarafta arkadaş gibi sevilen bir erkek, diğer tarafta duygularına karşılık verip vermeyeceği belli olmayan diğer bir erkek. Hangi erkek aşk duygularıyla Mina'nın yüreğini sarsacaktır?
(Tanıtım Bülteninden)


Turumuzun dördüncü gününden merhabalar, turumuz çok güzel gidiyor katılımlarınız için teşekkür ederiz.  Şimdi size İstanbul kitabının karakterlerini tanıtacağız. 
Mina: Kitabımızın ana karakteri, kendisi beni neredeyse kitap boyunca gerek düşünce yapısı gerek davranışlarıyla delirtti. Ama yine de sevdim onu. Dediğim gibi güçsüz bir kız ve ona karşı verilen kararlara bile karşı çıkamıyor, ayrıca çizime ve müziğe karşı yeteneği var.

Kamer: Yakışıklı, popüler oğlanımız. Kamer hem basketçi hem de gitar çalıp şarkı söylüyor. Bir kaç hata yaptı ama yine de Mina'dan hiç vazgeçmedi. 



Berke: Yaptığı yanlışlarda Mina'yı da yanında sürükleyip kafasına göre davrandığı için çok kızdım, sonradan nasıl olduysa ısındım ona. O da basketçi ve Kamer ile hiç anlaşamıyorlar. Ama kitabın sonunda gülümsetti beni.

Yeliz: Mina'nın İstanbul'a gittiğinde tanıştığı ve destek alıp onu ayakta tutan arkadaşı. Deli dolu iyi bir kız, herhalde kitaptaki en zararsız kişilerden biriydi. Mina bazı zamanlarda onun kıymetini bilmese de Yeliz hep yanındaydı onun.

Mina'nın Ablası: Aslında Mina'nın ailesinin tümünü komple sevmesemde ablası hep Mina'nın yanındaydı ve yardımcı oldu ona. İyi bir kızdı. O olmasa Mina'yla Kamer hiç tanışamazdı.

Katkılarından dolayı tekrar ve tekrar Fenomen Yayınlarına teşekkür ederiz. Çeklişimize katılmadıysanız şansınız hala var! 

                           
                                       

     
                                                     a Rafflecopter giveaway

2 Nisan 2015 Perşembe

KVBT 6. Tur 2. Gün | İstanbul - Tuğba Sayın | Yorum + Müzik Listesi



İstanbul... Aşkın, ayrılığın, acının ve kavuşmanın hikâyesinin yaşandığı şehir... Liseli bir genç kız olan Mina'nın Bursa'dan İstanbul'a yaptığı bir yolculukla başlıyor her şey. Kaderin cilveleri ve türlü tesadüflerle örülü, yüreğinizi ısıtacak bir gençlik hikâyesi. Tutkulu, dinamik ve heyecanlı... Gençliğin coşkusu ve kırılganlığı bu kitapta saklı. Mina'yı zorlu bir duygusal sınav beklemektedir. Bir tarafta arkadaş gibi sevilen bir erkek, diğer tarafta duygularına karşılık verip vermeyeceği belli olmayan diğer bir erkek. Hangi erkek aşk duygularıyla Mina'nın yüreğini sarsacaktır?
(Tanıtım Bülteninden)
                   -------------------------------

Bu aralar tur üstüne tur alıyoruz ve şimdi de altıncı turumuzdayız. Gerçekten çok mutluyum çünkü beş altı ay önce bu tur işi bana imkansız gibi geliyordu ama şimdi gayet      normal bir şey oldu. Neyse fazla konuşmadan                           kitaba geçeyim. 

Mina'nın ablasını ziyaret etmek için İstanbul'a gitmesiyle onun öyküsü başlıyor. Okullardan ve insanlardan çok etkilenen kızımız şansını denemek için oradaki bir kolejin bursluluk sınavına giriyor ve istediği bölümü yani moda bölümünü kazanıyor. Ailesini bir şekilde ikna ettikten sonra ablasının yanına yerleşiyor ve yeni hayatına başlıyor. 

İyi arkadaşlıklar kuruyor ve karşı komşunun çocuğuna yani Kamer'e karşı koyamadığı hisler hissetmeye başlıyor. Kamer... Okulun popüler çocuğu, müzik bölümünde okuyor, basketçi ve her kız -tabii ki- ona hasta. İlk başlarda Mina'ya karşı aldığı çirkin tavırlara karşı ne kadar kafasını koparmak istesem de göründüğü gibi bir çocuk olmadığını biliyordum. 

Hislerini çözemeyen kızımızı Kamer'de ezip savuşturunca Mina yan okulun popüler çocuğu Berke ile beraber olmaya başlıyor. Berke ile Kamer'in kavgalı olması işleri kolaylaştırmıyor ve bu sırada ikisi sürekli bir tartışma içinde oluyor. Berke Mina'nın Kamer'den uzak durmasını istiyor ama istenmeyen ot burnunun dibine düşermiş, Kamer ile Mina sürekli bir araya gelmek zorunda kalıyorlar. 

Bu sürede Kamer'in Mina'ya olan tavrı değişiyor ve Kamer Mina'nın onu gerçekten tanımasına izin veriyor. Mina'nın aklı karışıyor ve duygularını bastıramıyor. Bu noktadan itibaren seçim yapmak zorunda kalıyor. Mina kimi mi seçiyor ? 
İşte bunu kitabı okuduktan sonra öğrenebilirsiniz. 

Kitap güzeldi başlarda yazarın dilini çok sade bulmuştum ama sonradan alıştım, olaylar sanki sinema izliyormuşum gibi gelişti. Bu kadar akıcı olmasını da beklemiyordum, 480 sayfalık kitap o kadar hızlı bitti ki ben bile şaşırdım.

Kitapta beni delirten şeyler vardı. Mina'nın güçlü bir kız olduğunu düşünmüyorum, en küçük bir olayın onu yıkmasına izin veriyor ve kendi kararlarına verebilecek yaşta olmasına rağmen ailesinin onun için verdiği kararlara karşı sesini çıkarmıyor. İşte beni de en çok bu sinirlendirdi. Omuzlarından tutup ''kendine gel'' diye sarsasım gelen karakterlerdendi.

Kitaptaki şarkılar dinlediğim ve gerçekten çok sevdiğim şarkılardı. Yazarın böyle güzel şarkılar koymasına çok sevindim. Aşağıda bir kaç tanesini bulabilirsiniz şarkıların.

Fenomen yayınlarına desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz. Biri Facebook diğeri Rafflecopter olmak üzere iki tane kitap hediye ediyoruz. Rafflecopter çekilişine yazının sonundan katılabiilirsiniz. Bu da facebook linkimiz :
https://www.facebook.com/pages/Kitap-Vampirleri-ile-Blog-Turlar%C4%B1/245431595466875?fref=nf

MÜZİK LİSTESİ


Ho Hey - The Lumineers




Fix You - Coldplay


Cough Syrup - Young The Giant


Blackbirds - Linkin Park


Kids In The Dark - All Time Low


    

                                                     a Rafflecopter giveaway