3 Eylül 2014 Çarşamba

Benimle Kal Rebecca Donovan





Gerçek aşkın kendisine verdikleri ve yeni hayatıyla beraber Emma, geçmişte yaşanan tüm bu kötü hatıralardan sıyrılıp kendine temiz bir sayfa açabilecek mi ?

'' Hassas, cüretkar, bağışlanmaz; Benimle kal zihninizde saklambaç oynayan duyguları gezintiye çıkaracak.'' -Tracey Garvis Graves

'' Serinin bu ikinci kitabının okuduktan sonra söyleyebileceğim tek şey şu: Kesinlikle beklediğinize değecek.'' -Amazon

'' Tut Elimi'nin devamı niteliğindeki Benimle Kal tek kelimeyle sarsıcı. Bir çırpıda okudum.Yer yer eğleNceli ve heyecan verici yer yer yürek burkan, hüzünlü; kısacası 'her şey' denilebilecek bir eser.'' -Lep Gold




   
 Kitabın konusu ne kadar saçma olsa da bitirdim. Yazar resmen saçmalamış ama akıcılık geçen kitaptakiyle aynı. Tam dedim her şey güzel Carol hapse girdi, Emma Sara'lara taşındı, Evan'la ilişkileri devam ediyor bundan sonra iyi olacak. Annesi girdi işin içine. Bir gün Emma'ya telefon açıyor ve onun yanına taşınmasını söylüyor, Emma'da onunla geçiremediği yılları telafi edeceğini sanıp annesinin yanına taşınıyor. Tabii tamamen bir hata. Annesi hala içmeyi bırakmamış gece eve erkeklere geliyor. Bazen sarhoş olup Emma'yı babasının ölümüyle suçluyor. Emma bunları Sara dahil kimseye anlatmıyor. Bu sırada annesinin hayatına Jonathan giriyor. Jonathan yakışıklı, anlayışlı, kibar birisi tek sorunu annesine göre çok genç olması. Bu sırada Jonathan'la Emma arkadaş oluyorlar, Emma daha önce kimseye anlatmadığı şeyleri ona anlatırken buluyor kendini ve aralarında bir bağ oluşuyor. Bu sırada Evan'la birlikte tabii. Araya bir sürü dert, problem derken kitap bitiyor tabii. Bu yazar niye iki kitabı da böyle kafamızda soru işareti bırakarak bitirmek zorunda ki. Umarım Emma Evan gibi bir erkeği kaybetmez. Evan tam olarak hayallerimdeki erkek gibi denebilir. Bu kadar kitabı yerden yere vurmama rağmen üçüncüsü çıktığında alacağım, sonunu çok merak ediyorum.



''Emily her zaman etrafta koşturur, toz toprak içinde ağaçlara tırmanırdı. Zaten bu yüzden sporla uğraşmasını istedik, böylece kayaların üzerinden atlayıp kedini öldürmeye çalışmayacaktı.''dedi annem.
Evan o görüntümü düşünerek kıkırdamaya başladı.


'' Kucağında yatıp yanımızdan akan derenin sesini dinlemeye devam ettim. Güneşin sıcaklığı yüzümü okşuyor, Evan'ın nazik dokunuşlarıysa tenimi hafif bir ürpertiyle inletiyordu. O anı dondurup ihtiyacım olduğunda kullanmak üzere cebimde saklamak istiyordum.''


'' Hayatın anlamını istediğin kadar sorgulayabilirsin, ama şunu bil ki benim anlamım sensin..''




''Bu histeri krizleri arasında Ally ekledi. ''Peki ya Emily'e kolalı viski içirdiğimizi ve kafasını bir saat boyunca duvara çarpmasını videoya çektiğimizi hatırlıyor musun?''.
Annem kahkahalarla iki büklüm olurken midesini tutuyordu.





1 yorum:

  1. Canım, Google Hangouts'ta mesajını göremedim. Bloğuma yazar mısın?

    YanıtlaSil