4 Haziran 2015 Perşembe

KVBT 9. Tur 3. Gün | Başka Dilde Aşk - Mia Sheridan | Yorum + Ön Okuma


baska-dilde-ask-mia-sheridan
New York Times, USA Today ve Wall Street Journal Çoksatan Romanı Başka Dilde Aşk, korkunç bir gecenin hatıralarına zincirlenmiş bir kadının ve 
sevgisiyle o zincirleri kırabilecek adamın hikâyesi. Geçmişin acı yüklü izlerini taşıyan sessiz bir adamın ve sesini bulmasına yardım edebilecek kadının hikâyesi. Acının, kaderin ve aşkın iyileştirici gücünün hikâyesi…
(Tanıtım Bülteninden)

Üçüncü tur günü ve yorum zamanıı. Kitap hakkında söyleyecek çok şeyim var. Öncelikle bu kitabın turunu yaptığımız için gerçekten çok mutluyum. Yabancı yayınlarına katkılarından dolayı tekrar teşekkürler.

Her şeyi geride bırakıp arabaya atlayan Britt kendini küçük tatlı mı tatlı bir kasaba da bulur. İstediği tek şey geçmişi düşünmeyi bırakıp az da olsa huzurlu hissetmektir. Geldiği yerin ona ne kadar iyi geleceğinden ise tamamen habersizdir.

Kısa bir süre içinde işe başlayıp, komşularıyla tanışır. Her şey güzel gidiyordur. Hayatını daha da güzelleştirecek şey ise otoparktaki sessiz ve yakışıklı Archer ile çarpışması olur. Bu çocuğun sessizliği Bree'de merak uyandırır. Bree onu her gördüğünde Archer'ın sessizliğinin üstüne gider ve Archer Bree'ye açılmaya başlar. Bu herkesi şaşırtır çünkü Archer kasabanın sessiz kişisidir. Yıllar önce kendini herkesten soyutlamış ve tek başına bir hayat yaşamaya başlamıştır. 


İkilinin geçmişte yaşadıkları kalp kırıklıkları onları birbirine daha çok bağlar. Bir süre sonra ise aralarındaki arkadaşlık zamanla daha romantik ve tutkulu bir hal alır.


Mia Sheridan alıştığımız aşk hikayelerinden çok farklı bir şey çıkarmış. Bree ve Archer'ın aşkı özgün, samimi ve etkileyici. Gerçekten etkileyici. Archer hakkında olan bölümleri okurken kalp burukluğu hissetmemek elinizde olmuyor.

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve kalemini gerçekten sevdim. Duyguları çok yoğun bir şekilde anlatmış, kitabı okurken çok etkileniyorsunuz.

Archer'ı ne kadar sevdiğimden bahsetmeme gerek yok herhalde, o gerçekten o kadar iyi ki. Bree'yi de en az Archer kadar sevdim, güçlü bir karakter. Başlarda Archer'ın onu uzaklaştırma çabalarına rağmen onun inatçı davranışları her şeyi değiştirdi.

Yazar sessizliğin aşka engel olmadığını çok güzel anlatmış. Kitabı alıp okumalısınız, şansınızı denemek isterseniz biri Rafflecopter diğeri Facebook olmak üzere iki yerden hediye ediyoruz. Rafflecopter çekilişine yazının sonundan katılabilirsiniz.Puanım 5/4. 

                         -ÖN OKUMA-


                                                                 a Rafflecopter giveaway

2 Haziran 2015 Salı

KVBT 9. Tur 1. Gün | Başka Dilde Aşk - Mia Sheridan | Müzik Listesi



Kitap Vampirleri'nin yeni turundan merhabalar. Başka Dilde Aşk'ın turunu yapacağız ve bunlarda kitap için seçtiğimiz müzikler. Umarım beğenirsiniz, Yabancı Yayınları'na katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz.

-Müzik Listesi -

Another Love - Tom Odell



Taylor Swift - Red



Never Say Never - The Fray




Rules - Jayme Dee


Lay Me Down - Sam Smith



Broken Ones - Jacquie Lee



                                                           a Rafflecopter giveaway

14 Mayıs 2015 Perşembe

Kitap Yorumu: Kötü Çocuk - Büşra Küçük




Siyahın içindeki beyaz noktanın başlangıç hikâyesi…Kayla, on yedi yaşına girdiğinde, ilk kez gördüğü babasıyla, yabancı bir şehre taşınır. Bu yeni şehirde yaşadığı zorluklar karşısında, hiç beklemediği bir çocuk hep yanında olur. Meriç, etrafına ördüğü sağlam duvarlar arasında yaşayan, yalnızlığı seçmiş bir çocuktur. Kayla ilk kez bir erkeğe güvenir. Meriç'in sırlarla dolu hayatı onu düştüğü karanlığın derinliklerinden yukarıya çekerken, yanlışlar doğru gözükür. Ta ki Kayla, isminin anlamına yakışır bir şekilde yaşamadığını fark edinceye dek…

                 --------------------------------------------
Kayla 17 yaşına kadar Eskişehir'de annesi ile tek başına yaşamış sakar, masum ve özgür ruhlu bir kızdır. Gerçek babası, annesinin Kayla'ya hamile olduğunu duyunca onu   istememiş ve terk etmiştir. Babasının bu kararı Kayla'nın 17 yaşına kadar babasız büyümesine neden olmuştur.

Annesi artık Kayla'nın babasıyla tanışması ve vakit geçirmesi gerektiğini düşünerek onların yaşadığı şehrinden bir kaç saat uzaklıkta bir yere, babasının yanına yollar.

Tabii bu Kayla için hiç kolay olmayacaktır, yeni bir yer, yeni bir okul, hiç tanımadığı babası..  Kızımız babasına karşı hiç iyi davranmaz, bunca yıl hayatında olmayan bir adamın ona gelip babalık taslamasına dayanamaz. Onu sinirlendirmek için bir şeyler aramaya başlar ve bulur. İhtiyacı olan şey kötü bir çocuktur.

Kısa bir süre içerisinde aradığı şeyi bulur ve bad boy'luğun masterını yapmış, yakışıklı, zeki, yetenekli, okulun belalı tipi Meriç'le karşılaşır. Meriç ona kötü davranıp kendisinden uzaklaştırmaya çalışsa da inatçı kızımız onun peşini bırakmaz. 

Bir süre sonra aralarındaki şey Kayla için çıkarlar meselesi olmamaya başlar ve Kayla cidden Meriç'e karşı bir şeyler hissettiğini fark eder. Ama asıl soru acaba Meriç etrafında ki buzları kırıp Kayla'ya açılacak mı ?
Vini ve kitabın yazarı Büşra

Son zamanlarda Wattpad hikayelerinden bıkmış, usanmış olsamda Kötü Çocuk'u herkes okumaya başladı ve kitap baya ünlendi. Bende merak ediyordum, D&R'da indirimde görünce aldım. Kapağını da çok sevdim, ciltli olması ayrı bir güzel olmuş. Vini Uehara'nın yakışıklılığına diyecek bir şey yok zaten. 

Çoğu kişi yazarın kaleminin çok sade olduğunu söylemişti, ama kesinlikle katılmıyorum. Ne çok süslüydü, ne de sadeydi. Konusunu da sevdim ama bazı yerler gerçekten çok saçma geldi. Meriç'in 'benim kızım' olayı gibi. Spoiler vermek istemiyorum ama gerçekten o olayı saçma buldum. Meriç bazı yerlerde beni DELİRTTİ. Kafasına geçirip ''Artık şu kızla düzgün bir iletişim kur!' diye bağırasım geldi. Ama onu bir o kadar da sevdim. Gerçekten çok sevdim. Özellikle hazır cevaplılığını, gıcık edişlerini ve kimseye göstermediği gerçek Meriç'i.

Kitabı sınav haftasında okumak ile kesinlikle çok büyük hataydı. O kadar sürükleyici ki bırakamadım elimden. Yani size tavsiyem kesinlikle sınav haftası okumaya başlamayın! Okursanız pişman olmazsınız, gerçekten güzeldi. Wattpad kitaplarına karşı oluşmaya başlayan kötü düşüncelerimin hepsini yıktı. Kitaba puanım 5 üzerinden 4. 


Gözleri şimdi neredeyse siyahtı. Onun hayatına gerçekten kabul edilmeye hazır mıydım, bilmiyordum. O karanlığa girmek ürpertici, bir o kadar da heyecan vericiydi.

Ne yaptığımı biliyor muydum?
Evet.

Yaptığım şey doğru muydu? 

Hayır.

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

Soma İçin Bir Olduk:  Çocukların yüzündeki gülümseme her şeye değer...
Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirdi.
Soma faciasından en çok etkilenen yerlerden biri de Kırkağaç. Kırkağaç’ta yaşayan 12 yaşındaki Yiğit, okuldaki 12 arkadaşıyla birlikte bir bilim kahramanı ekibi kurdu. Önce yapamayacaklarından korktular. Çalıştılar, çalıştılar, çalıştılar, bilgisayarda yazılım geliştirip, legodan yaptıkları robotlarına yüklediler. Bu bilim yolculuğu, özgüven ve başarı doğru yeni başlangıçları müjdeliyordu.
Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.
Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

28 Nisan 2015 Salı

KVBT 8.Tur. 2.Gün | Eylül - Elif Melissa | Yorum

eylul-elif-melissa



Eylül kendini büyük bir boşlukta hissetmektedir. Kim olduğunu hatırlayamaması genç kızın canını günden güne daha çok sıkmaya başlar. Gördüğü rüyalar, evine gelen gizemli mektuplar ve sırlarla dolu bir çocuk Eylül'ün hayatındaki tüm dengeleri alt üst edecektir. Artık her şey bir oyunun parçasıdır. Her dakika beyninde dönüp duran, cevaplandırılması gereken sorular ve geri dönüşü olmayan bir yol... Güvenin yok olduğu, acıyla baş başa geçen günler... 

Asla unutamayanların hikâyesi Eylül'ü okurken çözülen her bir olayda daha çok şaşıracaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

          --------------------------------------------------

Merhabalaar, yeni bir tur ve yine bir wattpad kitabı ile karşınızdayız. Bu kitap hakkında o kadar çelişkideyim ki. Okurken sürekli kendime bu kitabı beğendim mi ? beğenmedim mi ? sevdim mi ? sevmedim mi ? diye sordum. Ve sanırım sevdim ama beğenmediğim yönleri vardı. Nedenlerini söylemeden önce kısaca konuyu anlatayım.


Kitap iki sevgilinin ayrılması ile başlıyor. Eylül ve Uğurcan sorunsuz bir ilişkiye sahip, birbirini seven iki lise öğrencisi. Ama kitap Uğurcan'ın Eylül'den ayrılması ile başlıyor. Eylül bu olaydan sonra resmen depresyona giriyor, odasından bile çıkmıyor.

İki hafta sonra annesi ve babası yazlığa gitmeye karar veriyor, Eylülse bu fikirden hiç hoşlanmıyor çünkü Uğurcan'ın da orada evi var ve birbirlerini görmeme ihtimalleri yok denecek kadar az. Tabii Eylül'ün korktuğu başına geliyor ve gittiği zaman Uğurcan'ı görüyor. Eylül onu ilk gördüğünde olduğu yerden gidiyor ama ikinci karşılaşmalarında ikisi de dayanamıyor ve tekrar barışıyorlar. Bir kaç gün onların birbirlerine olan aşkını ve tatlı ilişkileri ile geçiyor. 

Tabii bu peri masalı sonsuza kadar sürmüyor ve yazlıktan dönme vakti geliyor. Dönerken hiç hesapta olmayan bir şey oluyor ve Eylül'ün ailesi araba kazası yapıyor. Kaza sonucu anne ve babasını kaybeden Eylül artık tek kalıyor.Kazadan sonra hastaneye gittiğinde beyninde tümör olduğu fark ediliyor ardından hemen ameliyata alınıyor. Geçirdiği bu ameliyatın sonuçları hiç hafif olmuyor çünkü Eylül ameliyat yüzünden hafızasını kaybediyor, geçmişe dair her şey siliniyor. 


Bunu öğrenince Uğurcan yıkılıyor, Eylül'ün onu ve geçmişlerine dair hiç bir şey hatırlamayacak olması onun için çok ama çok üzücü oluyor.Bu sırada o güne kadar gün yüzüne çıkmamış sırlar ortaya çıkıyor ve olaylar iyice karışıyor. Peki neler oluyor ? İşte bunu okuyup öğrenebilirsiniz.

Dediğim gibi kitabı sevdim ama beğenmediğim de yönleri vardı. İlk olarak konusu. Konuyu hiç özgün bulmadım, yazarın kalemi gerçekten iyiydi ama bence çok daha güzel bir konuyla birleştirilse çok daha iyi olurdu.

Kız ile oğlan arasında olanlar, diyaloglar vs. çok klişe buldum. Ve kitaptaki olaylar, tesadüfler hiç gerçekçi değildi bence biraz daha gerçekçi olmalıydı.

Eylül'ün Uğurcan'a olan aşkı çok güzel kaleme alınmıştı. O kısımları gerçekten sevdim. Ayrıca konuyu çok sevmememe rağmen kitap çok sürükleyici ve akıcıydı. Bence boş zamanınızda okuyabileceğiniz güzel bir aşk hikayesi. Kitaba 5 üzerinden puan verecek olsam 3,5 verirdim.

Fenomen Yayınları'na katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Kitabı 3 yerden hediye ediyoruz. Rafflecopter çekilişimize buradan katılabilirsiniz. Keyifli okumalar :)
a Rafflecopter giveaway

27 Nisan 2015 Pazartesi

KVBT 8. Tur 1. Gün | Eylül - Elif Melissa | Alıntılar + Çekiliş




Eylül kendini büyük bir boşlukta hissetmektedir. Kim olduğunu hatırlayamaması genç kızın canını günden güne daha çok sıkmaya başlar. Gördüğü rüyalar, evine gelen gizemli mektuplar ve sırlarla dolu bir çocuk Eylül'ün hayatındaki tüm dengeleri alt üst edecektir. Artık her şey bir oyunun parçasıdır. Her dakika beyninde dönüp duran, cevaplandırılması gereken sorular ve geri dönüşü olmayan bir yol... Güvenin yok olduğu, acıyla baş başa geçen günler... 

Asla unutamayanların hikâyesi Eylül'ü okurken çözülen her bir olayda daha çok şaşıracaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

Sekizinci turumuzdan herkese merhabalar, yine Wattpad hikayesi ile karşınızdayız. Bugün size kitaptan alıntıları paylaşacağım, rafflecopter çekilişine de yazının sonundan katılabilirsiniz. 

''Aynaya baktığında kim olduğunu bilmeyen, kendini tanımayan bir insan ne kadar mutlu olabilir? Ne kadar emin olabilir ve ne kadar güvenebilir insanlara? Tüm geçmişini geride bırakıp nasıl aşık olur yeni bir insana? ''


''Gece kafamı yastığa koyduğumda hayallere değil karanlığa gömülüyorum çünkü benim hatırlayabileceğim bir anım yok. Hatırlayabilecek hiçbir şeyim yok. Uyumaktan korktuğum gecelerim var benim...''



''Gözlerindeki karanlık beni içine çekip oraya hapsediyordu.Sana her baktığımda acıyı hissediyordum. Sanki benim sonum sendeymiş gibi geliyordu. Fakat bu akşam ilk defa gözlerinin karanlık yönü yok. Bana ışık saçarak bakıyorsun.''



''Tam bir aşk sarhoşu gibi tavana bakarak aptalca sırıtmaya başlayınca fark ettim ki yalnızlık gerçekten kimsenin yaşamak istemeyeceği kadar ağır ve zor bir şeymiş.''

''Öyle bir şeydi ki bana her seferinde yeniden güç veriyor, günden güne daha da azimli olmamı sağlıyordu. Benim küçük dünyamdaki büyük tanrıçamdı. Her şey onun içindi ve küçük dünyamda sadece o vardı.''

Fenomen yayınlarına katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Kitabı Facebook, Rafflecopter ve Instagram olmak üzere 3 yerden hediye ediyoruz. Rafflecopter'a buradan katılabilirsiniz :) 

                                                        a Rafflecopter giveaway


18 Nisan 2015 Cumartesi

KVBT 7. Tur 4. Gün | Kayıp Yüzlerin Fısıltısı - Iris Johansen | Yorum



Hayatta kalmak istiyorsan, hislerini işine karıştırmaman gerek"

Eve Duncan, küçük kızı Bonnie'nin öldürülmesinin ardından uzun yıllar matemden çıkamamış, ancak yine de hayata tutunmayı başarmış bir adli tıp heykeltraşıdır. Görevi, kimliği belirsiz kurbanların yüzünü yeniden yaparak kim olduklarını bulmaya yardımcı olmaktır. Jim Doane ise suikastçı olarak Özel Kuvvetler'de görevli oğlu Kevin'ın öldürüldüğüne inanan ve intikam hırsıyla yaşayan bir babadır. Jim, oğlunun etrafında dönen gizemi çözüme kavuşturmayı kafasına koymuştur. Amacına ulaşmak için yapması gereken ilk şey ise Eve'i kaçırmaktır.
Kendini bir anda sıra dışı olayların ortasında bulan Eve hayatında daha önce hiç görmediği bu adam için neden bu kadar önemli biri haline gelmiştir? Ve asıl önemli olan, Eve hayatta kalmayı başarabilecek midir?
    
            ******************************************
Herkese merhabaa, artık buraya sürekli tur kitapları yorumu girerken kenardan yorumlanmayı bekleyen kitaplarıma bakmamaya çalışıyorum. O kadar boşladım ki, neyse artık bir şekilde telafi edeceğim. 

 Bu turda gerilim-suç tarzı bir kitap okuduk ve benim çok okumadığım bir tarz olmamasına rağmen kesinlikle bu türe olan fikirlerimi değiştirdi. 1 yıldan fazladır kitaplığımda duran Sherlock Holmes kitaplarına da yakında başlayacağım galiba. Uzatmadan kitabın konusuna geleyim. 

Eve Duncan kocası ile mutlu bir hayat sürüyor ve adli heykeltıraşlık yapıyordur. Kızı Bonnie öldürüldüğünden beri içinde bitmeyen bir acı vardır. Onun hep yanında olan, koruyan ve en çok sevenleri de evlatlık kızı Jane ve kocası Joe' dur. 


İşinden dolayı her türlü manyak onu bulabilir ve kullanabilir. Ona ulaşmak için önce Joe ve Jane'i atlatmaları gerekmektedir bu şu ana kadar hiç olmamıştır ama Doane adlı bir kişinin ustaca planları her şeyi değiştirir.

Doane,Joe ve Jane'i atlatarak Eve'i kaçırır ve herkes Eve'i aramaya başlar. Ama yapılan  plan o kadar zekice planlanmıştır ki ne Eve'i bulmak kolay olacaktır, ne de Doane'den kaçmak.

Kitabı gerçekten beğendim okumaya başladığınız sizi içine çeken bir kitap. İlk sayfalardan itibaren hemen hemen herkesi tanıyabiliyorsunuz ve kitaba çok kısa bir süre de alışıyorsunuz.

Karakterleri çok sevdim, hepsi birbirinden güçlü karakterlere sahipti. Özellikle Eve kitapta ki en sevdiğim karakterdi. Düşünce tarzıyla, güçlülüğüyle kendine hayran bıraktı. Ayrıca kocası Joe ile arasında olan bağ da çok güzeldi. 

Konusu ilginçti, alışık olduğumuz konuların dışında ve orjinaldi. Bence okunması gereken eğlenceli bir kitaptı. Kitapa 5 üzerinde puan verecek olsam 4 verirdim herhalde. 

Katkılarından dolayı Martı Yayınları'na çok teşekkür ederiz. Çekilişimize buradan katılabilirsiniz.

                                                    a Rafflecopter giveaway