6 Temmuz 2014 Pazar

Benim İçin Öl Amy Plum



Paris'in muhteşem dekorunda geçen Benim İçin Öl'de Amerika'da anne babasının trafik kazasında kaybedince, ablasıyla dedelerinin yanına taşınmak zorunda kalan Kate ile onun saf güzelliğine tüm benliğini kaptıran yakışıklı Fransız genci Vincent'ın ruhlara işleyen aşkları anlatıyor.

On altı yaşındaki Kate, Brooklyn'den, Paris'e taşındığında, acı günlerini kitap okuyarak ve sanatla iç içe geçirerek atlatmaya çalışır. O sırada, uyur haldeyken bile onu görebilen bir çift gözün kendisini aşkla izlediğinden habersizdir. Kate'in, bir kafede kitap okurken gördüğü ve tüm genç kızların yüreğini hoplatacak kadar takışıklı olduğundan kendisine hiç takılmayacağını düşünerek iç geçirdiği Vincent'ın gözleridir bunlar.

Vincent ile Kate kendilerini karşı konuşmaz bir aşkın kollarına bırakırlar. Ama bu aşkın önünde gizemli ve ürkütücü bir engel vardır. Vincetn normal bir insan değildir. Hayatını her gün riske atmasına neden olan korkunç bir yazgıya mahkumdur. Ayrıca onu ve tüm ırkını yok etmeye çalışan ölümsüz ve tehlikeli düşmanlara karşı koymak zorundadır.

 Kitabı daha önce duymamıştım doğum günümde arkadaşım getirmişti okumadan rafa kaldırdığım kitaplardan biriydi. Kitabımın kalmadığı bir gün merak edip elime aldım ve bu zamana kadar okumadığıma üzüldüm. Kitap çok güzel,  Amy Plum o kadar güzel betimlemeler yapmış ki kendinizi Paris’ in sokaklarında zannediyorsunuz.
   
   Kitaptan spoilersız biraz bahsedeyim,  Amerika ‘da yaşayan Kate anne ve babasını bir trafik kazasında kaybeder , ablası Georgia ile babaannesinin ve dedesinin yaşadığı Paris’e taşınır. Georgia yani Kate’in ablası çok sosyal ve sürekli flört eden bir kız, Kate ise anne ve babasının ölümünün üzüntüsünü üzerinden atamamış ve bu yüzden odasına kapanıp sürekli kitap okuyan bir kızdır.
   
   Ablası ve babaannesi sürekli onu dışarıya çıkması için zorlamaktadır ve ısrarlarına artık dayanamayan Kate kitabını alır ve kendini Paris’in sokaklarına atıp kitabını okuyabileceği bir kafeye gider. Bir süre sonra Kate o kafeyi çok sever ve sürekli kitabını alıp o kafeye gidip siparişini verir ve kitabını okur.

   Veee bir gün an masada oturan 3 yakışıklı çocuktan biri yani gözlerini dikip Kate’e bakmaya başlar J Bu yakışıklımızın adı Vincent’ tır. Vincent romantik, centilmen, yakışıklı, düşünceli ve yakışıklı daha ne olsun J

   Konusu hiçbir kitaba benzemeyen bu paranormal aşk hikayesini  çok seveceğinize eminim. Keyifli okumalarr J
Eiffel Tower




"-Vampirleri hiç duydun mu? Başımı evet anlamında salladım.
-Kurt adamları duydun mu? -Tabii ki.
-Bizi hiç duydun mu? Kafamı hayır anlamında salladım.
-İşte buna radarın dışında kalmak denir sevgili Kate. Biz, bunda başarılıyız."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder